Kurban Hakkında Sık Sorulan Sorular - Mihrab Turizm
0505 077 1363 info@mihrabturizm.com.tr

Giriş Yap

Kayıt Ol

Hesap oluşturduktan sonra ödemelerinizi ve rezervasyonlarınızı kontrol edebileceksiniz.
Kullanıcı Adı*
Şifre*
Yeni Şifre*
Ad*
Soyad*
Email*
Telefon*
Ülke*
* Hesap oluşturarak Kullanım Şartları ve Gizlilik Sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Zaten Hesabınız Var mı?

Giriş Yap
0505 077 1363 info@mihrabturizm.com.tr

Giriş Yap

Kayıt Ol

Hesap oluşturduktan sonra ödemelerinizi ve rezervasyonlarınızı kontrol edebileceksiniz.
Kullanıcı Adı*
Şifre*
Yeni Şifre*
Ad*
Soyad*
Email*
Telefon*
Ülke*
* Hesap oluşturarak Kullanım Şartları ve Gizlilik Sözleşmesini kabul etmiş olursunuz.

Zaten Hesabınız Var mı?

Giriş Yap

Kurban Hakkında Sık Sorulan Sorular

1. Kimler Kurban Kesmekle Yükümlüdür?

Kurban kesmekle yükümlü olanlar; buluğ çağına erişmiş, akıl sağlığı yerinde, temel ihtiyaçları ve borçlarından başka nisap miktarı mala sahip olan ve de seferî olmayan tüm Müslümanlardır. Kurban ibadeti; bu özellikleri taşıyan her Müslümanın yerine getireceği malî bir ibadettir.

Buna sebeple yukarıda zikredilen şartları taşıyan, temel ihtiyaçlarından ve borcundan başka -nâmî (artıcı) olup olmadığına ve üzerinden bir yıl geçip geçmediğine bakılmaksızın- 80.18 gram altına veya değerinde paraya ya da eşyaya sahip olan Müslümanların kurban kesmesi gerekir.

2. Borçlu Kişinin Kurban Kesmesi Gerekir Mi?

Kurban ibadeti; zorunlu ihtiyaçları ve borçları dışında belirli (nisap) miktarda mala sahip olan her Müslümana vaciptir.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) imkân bulduğu halde kurban kesmeyenlerle ilgili ifadeler taşıyan hadisiyle (İbn Mâce, Edâhî, 2); bir taraftan kurban ibadetinin imkânı olmaya ve güç yetirmeye bağlı olduğunu ifade etmiş, bir diğer yandan ise, güç yetirenin kurban kesmesinin gerektiğine işaret etmiştir.

Buna göre kurban ibadetiyle yükümlü olabilmek için belli bir malî imkâna sahip olmak gerekmektedir. Bu malî imkânın ölçüsü de kişinin temel ihtiyaçları ve borçlarından başka, 80.18 gram altına ya da buna eş değerde paraya yahut mala sahip olmasıdır. Kişinin malı olmakla birlikte, borcu da olsa, eğer borcu ile asli ihtiyaçları çıktıktan sonra nisap miktarı malı kalıyorsa o kişi kurban keser.

Fakat temel ihtiyaçları ve borçları için ayıracağı para haricinde bu kadar bir mala sahip olmayan kişinin kurban kesmesi gerekmez.

3. Yolcunun/Seferînin Kurban Kesmesi Gerekir Mi?

Yolcu (seferî), kurban kesmekle mükellef değildir. Ancak kesmesi hâlinde de sevabını kazanır. Yolcu olan kişi, kurbanını ikamet ettiği yerde kesebileceği gibi, bayram dolayısıyla veya başka bir sebeple gitmiş olduğu yerde de kesebilir.

Seferî olması, kurban kesmesine ya da kestiği kurbanın makbul olmasına engel değildir.

Seferî iken kurban kesenler; bayram günleri içinde ikamet ettikleri yere dönerlerse yeniden kurban kesmeleri gerekmez. Kurban Bayramı’nın başında mukim iken kurban kesmeden bayram günlerinde sefere çıkana da kurban vacip olmaz. Ancak sefer hâlinde iken kurban kesmeyip de bayram günlerinde ikamet ettikleri yere dönerlerse, kurban kesmeleri gerekir.

Başta Şâfiî mezhebi olmak üzere kurbanın sünnet olduğu görüşünde olanlara göre de seferîlik durumunda aynı hükümler geçerlidir.

4. Kurban Kesmek Yerine Sadaka Vererek Kurban İbadeti Yerinen Getirilmiş Olur Mu?

Her ibadetin kendine özgü şekil, şart ve rükünleri olduğu gibi hikmetleri, amaçları ve gerekçeleri de vardır. İbadetlerdeki bu özelliklerin birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir.

Bunun yanı sıra ibadetler sadece emredildikleri şekliyle yerine getirilir. Kurban ibadeti de ancak kurban olacak hayvanın usûlüne uygun olarak kesilmesiyle yerine getirilebilir. Bedelini ödemek suretiyle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.

Allah Teâlâ’nın (c.c.) rızasını kazanmak niyetiyle, karşılıksız şekilde fakir ve muhtaçlara yardım etmek, iyilik ve ihsanda bulunmak da zaten bir Müslümanın önemli vazifelerinden biridir. Zaruret derecesinde ihtiyacı olan kişiye yardım etmek dinimizde farz kabul edilmiştir. Ancak, bu iki ibadetin birbirinin alternatifi olarak sunulması doğru değildir.

Bu yüzden de kesim işlemi olmadan hayvanı ya da bedelini sadaka olarak yoksullara vererek, kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz.

5. Ailede Zengin Olan Karı-Kocadan Her Birinin Ayrı Ayrı Kurban Kesmesi Gerekir Mi?

İslam dininde aile fertleri arasında dahi olsa mülkiyetin şahsiliği ve dolayısıyla mal ayrılığı esası bulunmaktadır. Bir aile içinde karı, koca ve çocuklardan her birinin malı ayrı ayrı belirlenmişse bu kendilerine aittir.

Bu itibarla aile fertlerinden karı, koca ve yetişkin çocuklardan kimin borcu ve temel ihtiyaçları dışında 80.18 gram altını ya da aynı değerde parası veya malı varsa, o kişi yeterince zengin sayılır. Bu şartlara göre de aile fertlerinden dinen zengin sayılan her bir kişi, fıtır sadakası vermekle mükellef olduğu gibi kurban kesmekle de mükelleftir.

Şâfiî mezhebine göre ise; aile için bir kurban kesmek sünnet-i kifâyedir. Dolayısıyla aileden birisinin kurban kesmesi ile hepsi için sünnet yerine gelmiş olur. Bu görüş asgarî derecede nisâba sahip olan aileler için de çok daha uygundur.

6. Hac İbadetini Yapan Kişi, Ayrıca Memleketinde De Kurban Kesmekle Yükümlü Müdür?

Hac için ihramda olan kişi Mekke’de seferî ise kendisine udhiyye kurbanının / Kurban Bayramı’nda kesilen kurbanın vacip olmadığı konusunda ittifak vardır. Seferî olmaması hâlinde ise udhiyye kurbanının vacip olup olmadığı konusunda Hanefî fakihleri arasında ihtilaf vardır.

Tercih edilen görüşe göre haccetmekte olan bir Müslüman, ister seferî olsun ister olmasın ayrıca memleketinde kurban kesmekle yükümlü olmaz. Bununla birlikte hacda olan kişi dilerse orada veya memleketinde kurban kestirebilir.

Şâfiî mezhebine göre ise udhiyye kurbanı, seferî olsun olmasın, hacda bulunsun bulunmasın imkân bulan herkes için sünnet-i müekkededir.

7. Hacca Giden Kişinin Hac ile İlgili Kurbanları Memleketinde Kesilebilir Mi?

Temettu veya kırana niyet eden hacıların; Cenab-ı Hakk (c.c.) kendilerine aynı mevsimde hac ve umreyi nasip ettiği için şükür olarak kesecekleri hayvanları Harem dâhilinde kesmeleri gerekir. (Bakara, 2/196; Mâide, 5/95).

Bu kurbanın, Kurban Bayramı’nda kesilen udhiyye kurbanı ile ilgisi olmadığından dolayı, Harem bölgesi dışında kesilmesi geçerli değildir.